Polis Amca

08:51 Bahar ERGÜL 0 Comments

İlk ve ortaöğrenim hayatım boyunca okulun en uzun boylu öğrencisi olduğum için, resmi bayramlarda okul flamasını taşıma işi hep bana verilirdi. Sanırım o yıllarda başladı polislerle yakın münasebetim. Gösterilerin yapıldığı alanlarda kimileri etrafımızı çevirip ürkütücü bakışlar fırlatırken, bazıları da kucağında kırmızı karanfil dağıtırdı. En önde duran tek kız öğrenci olarak biraz dikkat çektiğimden adam yerine koyup selam bile vermişlikleri vardır. Acayip sükse yapardım okulda, zaten biraz ukalalık abidesi olduğum için böyle durumları hiç kaçırmazdım, havamdan yanıma yaklaşılmazdı.
 
Ben küçükken severdim ''bizi korumak için çalışan'' polis amcaları. Hiç unutmam bir kere Van'dayken annemle bir yere gidiyoruz gündüz vakti. Annem biraz erken evlendiği için ben 7-8 yaşlarındayken de oldukça güzel bir kadındı. Van'ın sözümona bıçkın delikanlıları da benim gibi düşünmüş olacak ki peşimize takılıp anneme laf atmaya başladılar. Şimdiki aklım olsa yemin ediyorum ne ayağımdaki ayakkabı kalır, ne çantayı indirmediğim kalır.
 
Adımlarımızı hızlandırıp kalabalık bir caddeye çıktık. Annem ben korkmayayım diye bana sarılıyor, ben annemin titreyen bedeninden medet umuyordum. Neyse ki bu sırada Allah bize merhamet etti ve iki polis ara yoldan çıkıp önümüzde yürümeye başladı. Annem minnetle teşekkür etti, ''şükürler olsun...''
 
Hemen yanlarına ilişip durumu anlattık, zaten malum şahıslar da toz olmuşlardı. Bizi karakola götürdüler, anneme çay bana oralet ikram ettiler. Sigara kokan bir kaç polis amcanın beni sevdiğini, derslerimin nasıl olduğunu falan sorup yaşadığım korkuyu unutturmaya çalıştıklarını hatırlıyorum. Sonra bizi polis arabasıyla evimize bıraktılar. O iki polis amca, birden kahramanım olmuşlardı benim. Ne dualar etmiştim o gece uyumadan önce...
 
Bir zamanlar bu ülkede (gerçek anlamda) toplumun canını, namusunu, malını ve güvenliğini sağlayan polisler vardı. Son birkaç zamandır basında çıkan haberler burnumun direğini sızlatıyor. Üzülerek izliyorum kendi insanlarına yaptıkları muameleyi. Ankara'da bir parkta  ''uygunsuz''  oturduklarına kanaat getirdikleri lise öğrencilerine kimlik soranlar, ayaküstü sorguya çekenler... Hiçbir yetki, hak ya da izinleri olmazksızın İstanbul'da market basıp(Tansaş)  alkol satışını durdurmaya çalışanlar... Sokak eylemlerinde uygulanan   ''kontrolsüz güç''   filmlerini de biliyorsunuz zaten...
 
Toplumda en çok güven duyulması gereken bir zümre neden bu kadar vahşileşmeye ihtiyaç duyar? Aklım almıyor bir türlü... İşleri gerçekten zor ve stresli. Ben hiç polis olmak istemedim. Allah sabır versin, hayatları ve sorumlulukları çok zor. Ama nedir bu haliniz? Geçim sıkıntısı yüzünden bu kadar delirdiyseniz hepimizde var o dert. Size o maaşı layık görenlerin yakasına yapışın. Yok son 8 yıldır yaşadığınız siyasi evrimi hazmedemiyorsanız birlik olun boyun eğmeyin kardeşim, millete niye saldırıyorsunuz?
 
Yapmayın polis amcalar... Toplum olarak manyaklaşmış olabiliriz, ki gerçekten berbat bir zaman yaşıyoruz. Ne yazık ki el birliğiyle içine ettik memleketin. Haber bültenlerinde kapkaç, gasp, tecavüz, cinayet, gırla gidiyor... Omuzlarınızdaki yükü görmemek vicdansızlık olur. Ama yapmayın... Masum insanları suç makinelerinden ayırt edemiyorsanız bu işi yapmayın... Sizin olduğunuz sokaklarda oynadığımızda topumuzu çalamazlardı bizim. Bırakın bu güven duygusuyla ölelim... Bırakın çocukluğumuzdaki gibi kalsın mesleğiniz...
 
Kaleme alındığı tarih : 26.02.2011

0 yorum:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.