Füreyya

19:38 Bahar ERGÜL 0 Comments

Hikayesi yazılası kadınlardan biridir Füreyya... Bilenler bilir, ben -hala- bilmeyenler için bu yazımı Füreyya Koral için hazırladım.

Füreyya Koral Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısıdır. Gelişmekte olan bir toplum için ilginç ve sıradışı bir profildir O. Cumhuriyet'in ilk kadın sanatçıları arasında yer alan Koral, dönemin sancıları ve yeni Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik bunalıma rağmen hayallerini gerçekleştirebilme olanağını -kendi- yaratmış bir kadın.

Günümüzde olduğu gibi bir nikah, iki çocukla işin(!) bittiğini düşünen, yılgın ve bezgin hemcinslerimize ibret olsun diye yazıyorum hikayesini.
Cumhuriyetin ilk yıllarında örnek alınması gereken idealist kişiliği bir yana, her kadın gibi tutkularının ve duygularının esareti altında yaşadığı yılların yansımalarını bulabilirsiniz elinden çıkan seramiklerde...

O, toprağa ve ona şekil vermeye aşık bir kadın... Mensubu olduğu topluma ve henüz yıkılmamış tabulara rağmen tabir-i caizse burnunun dikine giderek sanatında kendini ıspatlamış, eşi benzeri nadir bulunan idealist bir kadın Füreyya. Bu coğrafyaya ve yerleşmiş düşünce kalıplarına rağmen üstelik.

Etkileyici bir yaşam öyküsü var Füreyya Koral'ın... Doğum yılı 1910... Soylu ve entelletüel bir aileye mensup olduğundan olsa gerek dönemin en iyi eğitim kurumlarında öğrenim görmüş, bir kaç yabancı dili çocuk yaşta öğrenmiş ve dünyanın en iyi keman virtüözlerinden dersler almıştır. Dünyanın ödüle boğduğu seramik sanatçısı ilginçtir ki aynı başarıyı yapmış olduğu iki evlilğinde de gösteremiyor. Sanatcılar dünyanın heryerinde ve hep yalnız mıdır gerçekten? Değişmez mi bu yazgı?

Çocuk denecek yaşta Bursa'lı varlıklı bir ailenin oğlu ile olan ilk evliliği, iki ölü doğumla son buluyor. Büyük yıkımlar yaşıyor bu evliliğinde. Henüz tazecik bir genç kız iken, birden ruhu yıpranmış bir dul olarak -yine- yalnız başına yerini alıyor hayatta. Sebebi şiddet... Demek ki neymiş? Dayak yiyen kadının kişisel idealistliği, karşısına çıkan öküzlerin kalitesini değiştirmiyormuş.

Son derece şımarık bir çocukluk geçirmiş olmasına rağmen ilerleyen yaşlarda hayat onun için de ''adam etme'' işlemini başarıyla gerçekleştirmiş. Hayata tutunma çabası yeni yeni sonuç vermeye başlamışken, bu defa genç yaşta verem hastalığı musallat oluyor Füreyya Koral'a. Sevdiklerinden, severek yaptığı seramiklerden güç bularak gardını alıyor. Büyük raund sonunda demir yumruğu yiyen Füreyya Koral, hiç anne olmamış. Lakin eğitimine destek olduğu bir çok 'evladı' var O'nun...

Ne acıdır ki bu kadar değerli ve çağdaş bir sanatçının Türkiye'de adını bile bilmeyenler mevcut. Toplumsal algılarımız ilginç hassasiyetler göstermeye başaldı malum. Demet Akalın şarkılarıyla kendini ifade eden hamur beyinli bir jenerasyonun ilgisini çekmek değil zaten maksadım. Olmaz olsunlar.

Lakin...
Benim okurlarım değerlidir.. Bilirim ki, onlar değer verip dikkate alacakları şahsiyetlere özen gösterir...

Çağdaşlaşma yolunda minik adımlar atmaya çalışan Türkiye için son derece önemli bir karakter olduğunu ve ne denli değerli bir misyon edindiğini dönemin koşullarını göz önünde bulundurarak bir düşünün derim...

Bu değerli insanın yaşam öyküsünün detaylarını merak ediyorsanız eğer, Ayşe Kulin'in kaleminden okumanızı tavsiye ederim.

Kaleme alındığı tarih : 04.04.2012

0 yorum:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.