Öptüğüm Kurbağalar

15:49 Bahar ERGÜL 0 Comments

Uzun zamanlarımı yalnız ve mutlu geçirmiş biriyim ben. Zorla tanıştırıldıklarımın yanında, tanışmak için çaba sarfettiğim insanlar da tabii ki oldu. Birazcık huzur için, hayatı biraz daha yaşanılabilir hale getirmek için elimden geleni yaptım. Paranoyakca endişelerime bulaştırmadım yüreğimi hiç. Kıskandım, kızdım, üzdüm belki ama aldatmadım da... Hem çemkirdim, hem saçlarını okşadım.
 
Korkmadım bir insanı herşeyiyle sevmekten, hayatıma almaktan. Gurur duymadım bu cesaretimle ama pişman da olmadım. Belki herşey olması gerektiği gibiydi, belki de saçmalıktan ibaretti. Bir puzzle'ın parçaları gibi oturdu herşey zamanla belki. Bilmiyorum...
 
Babamla yıllar evvel bir konuşma geçmişti aramızda.
 
''Deneyeceksin kızım. Sana keyif verecek, yarenlik edecek insanı bulmak için kendine ve karşındaki insana şans vereceksin. İnanmaktan korkma. Her kırıldığında yaşadığın keder seni büyütecek... Canın acısa da farkında olmadan güçleneceksin...''
demişti bana. Daha sonra kurbağa prens hikayesini anlatmıştı. Bilmeyen yoktur bu hikayeyi. Hani şu kurbağanın birini öpünce yakışıklı prensini karşısında bulan şanslı kız...
 
Ne yazık ki bir kaç kurbağa öpmüşlüğüm var. Kimisi vıraklayıp uzaklaştı, kimisi yara bere içinde bıraktı yüzümü gözümü... Bazılarının arkasından yıllarca yas tuttum, bazılarıysa bir kaç ay sonra hafızamdan silinip gitti. Sahip çıktıklarım da oldu, hiç olma-mış gibi davrandıklarım da. Riskli bir yol olmasına rağmen en kesin sonuçlar deneme yanılma yöntemi ile elde ediliyor.
 
Allah'ım ben nerede hata yapıyorum diye düşünmedim hiç. Kusursuzluğuma inandığımdan değil. Oluruna bıraktığım ve yaşadıklarını sahiplenecek kadar yürekli bir adam göremediğim için. Amaç hayatı paylaşmaktı bana göre bedenleri değil. Koşarak, ardıma bile bakmadan kaçtım bu yüzden...
Daha çok kurbağa öpeceğim galiba :)
 
Kaleme alındığı tarih : 22.03.2011
 

0 yorum:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.