Gitmelisin

00:33 Bahar ERGÜL 0 Comments

İnsanın içine  ''gitme''nin ateşi düşmeye görsün... Sığmıyorsun koca dünyaya. İçindeki cehennemden kurtulmanın tek yolunu gitmekte buluyorsun. Yüreğin kuş gibi çırpınıyorsa ve kendini ordan oraya vuruyorsan durmadan... Vaktin gelmiş demektir. Başka bir hayatta nefes alabilme ihtimali, en umutsuz kronik mutsuzları bile keskin bir viraja sokabilir.

Öyle çok neden var ki bırakıp gitmek için... Vazgeçilmez sandığımız şeyler hayatımızdan birer birer çekip gittiğinde, yapılacak en mantıklı iş o harabeyi terk etmek. Can çekişmekte olan değerlerin ve ayağına dolaşan hayallerine rağmen terk etmek...

Bir enkazın yıkıntılarını toplayacak gücü bulamadığında gidiyorsun. İstemesen de yapıyorsun bunu; başka bir kente, başka bir yüreğe, başka bir kaosa gidiyorsun... Bin parçaya bölünmüş benliğinin kırıntılarını çıkarıyorsun yırtık ceplerinden, sermaye yapıyorsun sonraki hayatına. Olduğu kadar..

Ardına baktığında canını acıtan suretler, onurunu hiçe sayan cesetler görüyorsan gitmelisin. Onlardan bir farkın olsun istiyorsan gitmelisin. İnsan olduğun için, herşey rağmen hırpalanmış ruhuna sahip çıkmak için gitmelisin. Tekrar gülebilmek... Güvenebilmek için...

Hiçbir şeyi düşünmeden, bütün hayallerini bir sırt çantasına sığdırıp gitmelisin. Yarının ne olacağını düşünmeden, yakana yapışan hayaletlerden, kulağında çınlayan seslerden kurtulabilmek için gitmelisin.

Herşeyi, herkese mahcubiyetleriyle bırakıp gitmek gerek bazen. Yeni bir hayata pedal çevirmek... Belki iyileşmesi mümkün olmayan yaralarını saracak gücü bulursun gittiğin yerde... Sırf bu ihtimal için bile değmez mi sence?

Bence değer..

Kaleme alındığı tarih : 18.12.2011

0 yorum:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.